27 Ağustos 2016 Cumartesi

30 Ağustos

30 Ağustos, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 242. (artık yıllarda 243.) günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 123 gün vardır.
TemAğustosEyl
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031

 

Olaylar

  • 1071 - Malazgirt zaferi ile Alparslan'ın komutasındaki Türkler Anadolu'ya girmeye başladı.
  • 1908 - Hicaz Demiryolu açıldı.
  • 1914 - Alman sahil topçu müfrezesi, Çanakkale Boğazı’nın her iki yakasındaki istihkâmlarda göreve başladı. Bu istihkâmların komutasına Alman Amiral Von Usedom atandı.
  • 1918 - Lenin'in vurulması: Bolşevik lider Vladimir Lenin'e suikast girişimi gerçekleşti. Lenin, ağır yaralanmasına rağmen suikastten sağ kurtulmuştur.
  • 1922 - Türk Kurtuluş Savaşı: Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın bizzat yönettiği Dumlupınar Meydan Muharebesi, Türk Ordusu'nun kesin zaferiyle sonuçlandı. Yunan Ordusu Başkomutanı Nikolaos Trikupis ve kurmayları esir edildi.
  • 1924 - Gazi Mustafa Kemal Paşa, Dumlupınar Meydan Muharebesi'nin ikinci yıl dönümünde, Dumlupınar'da Meçhul Asker Anıtının temelini attı.
  • 1924 - Türkiye İş Bankası, ilk işlemini yaparak faaliyetlerine başladı. Bankanın kuruluş sermayesi 1 milyon liraydı.
  • 1925 - Mustafa Kemal Paşa, "Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyyedir" dedi.
  • 1930 - Ankara-Sivas demiryolu hattı ve Sivas İstasyonu, Başbakan İsmet Paşa'nın konuşmasıyla hizmete açıldı.
  • 1937 - Van Gölü'nde ilk vapur seferi yapıldı.
  • 1937 - Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'e, 1935'te girdiği Eskişehir Hava Mektebi'nde, tayyareci diploması verildi.
  • 1941 - Alman ordusu 900 gün sürecek Leningrad kuşatmasını başlattı.
  • 1952 - Erzurum'da Aziziye Anıtı açıldı.
  • 1955 - Londra Konferansı'nda Kıbrıs sorunu ele alındı. İngiltere Kıbrıs'ta üçlü bir yönetim önerdi. Yunanistan ise ada halkının geleceğini kendinin belirlemesini istedi. Toplantıya Türkiye'den Dışişleri Bakan Vekili Fatin Rüştü Zorlu katıldı.
  • 1963 - Kremlin ile Beyaz Saray arasında doğrudan görüşmeyi sağlayacak "kırmızı telefon" hattı devreye girdi.
  • 1971 - İstanbul Televizyonu deneme yayınlarına başladı.
  • 1974 - BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs'taki çarpışmalar yüzünden evlerini terk edenlerin güven içinde geri dönmelerine izin verilmesini öngören Fransa, İngiltere, Avusturya ortak karar tasarısını oybirliğiyle kabul etti.
  • 1977 - Milli yüzücü Erdal Acet, Manş Denizi'ni 9 saat 4 dakikada geçti. Bu mesafedeki en iyi 10 derece sıralamasına girdi.
  • 1977 - Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı.
  • 1981 - İran Devlet Başkanı Muhammed Ali Recai ve Başbakan Muhammed Cevad Bahomar bombalı saldırı sonucu öldürüldü.
  • 1985 - Uluslararası Af Örgütü BM İnsan Hakları Komisyonu'na bir rapor gönderdi. Raporda, Bulgaristan'da Türk azınlığa karşı girişilen Bulgarlaştırma kampanyasına son verilmesi istendi.
  • 1988 - Irak ordusundan kaçan binlerce Kürt Türkiye sınırına yığılmıştı. Hükümet sınırları açmaya karar verdi. Binlerce Kürt Hakkari'nin Çukurca ve Uludere ilçelerine sığındı.
  • 1992 - Güvenlik güçleri ile İran'dan Türkiye'ye giren 300 kadar PKK militanı çatıştı; 100 militan ve 10 güvenlik görevlisi öldü.
  • 1995 - NATO, Bosnalı Sırplara karşı hava harekatı başlattı. Kararlı Güç Harekatı, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri Avrupa'daki en yoğun bombardımanlardan biri oldu.

Doğumlar

  • 1748 - Jacques-Louis David, Fransız ressam (ö. 1825)
  • 1797 - Mary Shelley, İngiliz yazar (ö. 1851)
  • 1811 - Theophile Gautier, Fransız şair ve romancı (ö. 1872)
  • 1852 - Jacobus Henricus van 't Hoff, Hollandalı Nobel Kimya Ödülü sahibi kimyacı (ö. 1911)
  • 1871 - Ernest Rutherford, İngiliz fizikçi (ö. 1937)
  • 1879 - Rıza Nur, Türk siyasetçi, yazar ve hekim (ö. 1942)
  • 1884 - Theodor Svedberg, İsveçli kimyager (ö. 1971)
  • 1913 - Richard Stone, İngiliz ekonomist (ö. 1991)
  • 1930 - Warren Buffett, ABD'li girişimci
  • 1937 - Bruce McLaren, Yeni Zelandalı araba yarışçısı (ö. 1970)
  • 1941 - Zafer Kantarcıoğlu, Türk hukukçu
  • 1942 - Zafer Ergin, Türk tiyatro oyuncusu
  • 1951 - Gediminas Kirkilas, Litvanyalı siyasetçi
  • 1954 - Alexander Lukashenko, Belarus devlet başkanı
  • 1958 - Anna Politkovskaya, Rus gazeteci (ö. 2006)
  • 1961 - Yusuf Erbay, Türk bürokrat
  • 1961 - Zafer Algöz, sinema ve dizi oyuncusu.
  • 1962 - Alexander Litvinenko, Rus KGB üyesi (ö. 2006)
  • 1962 - Zafer Tüzün, Türk futbolcu ve teknik direktör
  • 1963 - Michael Chiklis, ABD'li oyuncu
  • 1963 - Paul Oakenfold, İngiliz DJ
  • 1966 - Zafer Şanlı, Bas gitarist, müzisyen, söz yazarı, besteci, aranjör
  • 1969 - Zafer Çeviker, Simfer'in efsanevi müdürlerinden
  • 1972 - Cameron Diaz, ABD'li oyuncu ve model
  • 1972 - Pavel Nedvěd, Çek futbolcu
  • 1974 - Kemal Tunçeri, Türk basketbolcu
  • 1975 - Marina Anissina, Rus asıllı Fransız buz patenci
  • 1978 - Tuna Yılmaz, Sinema eleştirmeni, yazar.
  • 1982 - Andy Roddick, ABD'li tenisçi
  • 1983 - Jonne Aaron, Finlandiyalı müzisyen
  • 1986 - Zafer Yelen, Türk futbolcu

Ölümler

  • 1483 - XI. Louis, Fransa Kralı (d. 1423)
  • 1935 - Henri Barbusse, Fransız romancı ve gazeteci (d. 1873)
  • 1935 - Namık İsmail, Türk ressam (d. 1890)
  • 1938 - Max Factor, Kozmetik üreticisi (d. 1877)
  • 1940 - J.J. Thomson, İngiliz Nobel Fizik Ödülü sahibi fizikçi (d. 1856)
  • 1971 - Ali Hadi Bara, Türk heykeltıraş (d. 1906)
  • 1979 - Jean Seberg, ABD'li oyuncu (d. 1938)
  • 1988 - Eren Eyüboğlu, Türk ressam (d. 1907)
  • 1993 - Taner Şener, Türk ses sanatçısı
  • 1995 - Fischer Black, ABD'li ekonomist (d. 1938)
  • 1997 - Ernest Wilimowski, Polonyalı-Alman futbolcu (d. 1916)
  • 2000 - Gürdal Tosun, Türk tiyatro sanatçısı (d. 1967)
  • 2003 - Charles Bronson ABD'li aktör (d. 1921)
  • 2005 - Nihat Akçan, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu, yönetmen (d. 1926)
  • 2006 - Glenn Ford, ABD'li aktör (d. 1916)
  • 2006 - Necip Mahfuz, Mısırlı yazar (d. 1911)
  • 2008 - Gilberto Rincón Gallardo, Meksikalı politikacı (d. 1939)
  • 2015 - Wes Craven, ABD'li film yönetmeni, yapımcı ve senarist (d. 1939)
  • 2015 - Oliver Sacks, İngiliz nörolog ve yazar (d. 1933)

Tatiller ve özel günler

Zafer Bayramı,

Zafer Bayramı, 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u anmak için Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde[1] her yıl 30 Ağustos günü kutlanan ulusal bayramıdır.
Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen Büyük Taarruz'un başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan orduları İzmir'e kadar takip edilmiş; 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden kurtulmuştur. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder. İlk kez 1924 yılında Afyon'da Başkumandan Zaferi adıyla kutlanan 30 Ağustos günü, Türkiye'de 1926'dan itibaren Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Arkaplan

Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun işgalci güçlere son ve kesin darbeyi vurmasını sağlamak ve Anadolu'dan atmak için düşünülüp planlanan gizli bir harekât idi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 20 Temmuz 1922'deki oturumunda kendisine dördüncü kez olmak üzere Başkomutanlık yetkisi verilen Mustafa Kemal Paşa taarruz kararını haziran ayında almış ve hazırlıkları gizli olarak yürütmüştü. Büyük Taarruz Ağustos'un 26'sını 27'sine bağlayan gece Afyon'da başlamış, Aslıhan civarında kuşatılan düşman birliklerinin Mustafa Kemal Paşa'nın bizzat idare ettiği Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde imha edilmesi ile Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştı.

Bayramın geçmişi

30 Ağustos günü, ilk kez 1924'te Dumlupınar'da Çal Köyü yakınlarında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'in katıldığı bir törenle Başkumandan Zaferi adıyla kutlanmıştır. Zaferi kutlamak için iki yıl beklemenin en önemli nedeni 1923 yılının yeni Türkiye açısından hem ulusal hem de uluslararası [2]
alanda yoğunluğun had safhada olmasıydı.
Çal Köyü'nde gerçekleşen ilk törende Mustafa Kemal, milli ruhun canlı tutulmasının önemini vurgulamış ve Meçhul Asker Abidesi'nin temelini eşi Latife Hanım ile beraber atmıştır.[3]
Başkumandan Zaferi 1926'dan itibaren Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır. 1 Nisan 1926’da kabul edilen Zafer Bayramı Kanunu'nda 30 Ağustos Başkumandan Muharebesi gününün Cumhuriyet ordu ve donanmasının Zafer Bayramı olduğu, her yıl dönümünde bu bayram gününün kara, deniz ve hava kuvvetleri tarafından kutlanacağı belirtilir. Aynı yıl, dönemin Savunma Bakanı Recep Peker’in yayınladığı bir genelge ile bayram törenlerinde neler yapılacağı detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Ancak 1930’ların ortalarına kadar ilk tören gibi üst düzeyde gerçekleşen Büyük Zafer kutlaması veya anma töreni yapılmamıştır.[2] Hava Kuvvetlerinin ülke savunmasında önemli bir yeri olması nedeniyle, Tayyare Cemiyeti de 30 Ağustos tarihini "Tayyare Bayramı" olarak adlandırmıştır.
Zafer Bayramı için özellikle 1960’lardan itibaren daha kapsamlı ve katılımlı bir şekilde kutlamalar yapılmaya başlanmıştır.[2] 30 Ağustos, Türkiye'de askeri okulların mezuniyet törenlerini yaptıkları gün olmuştur; ayrıca tüm subay ve astsubay rütbe değişiklikleri bu tarihte geçerli olmaktadır. Zafer Bayramı uzun yıllar Genelkurmaybaşkanı'nın tebrikleri kabul ettiği bir bayram olarak kutlanmış; bu durum Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Başkomutan sıfatıyla kutlamalara ev sahipliği yaptığı 2011 yılından itibaren değişmiştir.[4]

Kutlamalar

30 Ağustos günü, Türkiye'de resmî tatildir. Zafer Bayramı’nda başkent Ankara'da ve Ankara dışında gerçekleştirilen kutlama ve törenler, “Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalar Yönetmeliği” ile düzenlenmiştir. 2012 yılında yenilenen[5] bu yönetmeliğe göre:
  • Zafer Bayramı törenleri, Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğünce, Genelkurmay Başkanlığıyla koordine edilerek yürütülür.
  • Törenler 30 Ağustos günü saat 07.00’de başlar ve saat 24.00’te son bulur. Saat 12.00’de başkentte yirmibir pâre top atışı yapılır.
  • Cumhurbaşkanı Anıtkabir’i ziyaret ederek çelenk koyar; cumhurbaşkanlığında tebrikleri kabul edilir, törene katılanların ve halkın bayramı kutlanır. Zafer Bayramı resepsiyonu Cumhurbaşkanı tarafından verilir.
  • Başkent dışında Atatürk anıt veya büstüne mülki idare amiri, garnizon komutanı ve belediye başkanı tarafından çelenk konulur. Mülki idare amiri makamında garnizon komutanı ve belediye başkanı ile birlikte tebrikleri kabul eder. Törene katılanların ve halkın bayramı kutlanır, İstiklal Marşı ile birlikte bayrak göndere çekilir. Tören geçişi mülki idare amiri, garnizon komutanı ve belediye başkanı tarafından şeref tribününden selamlanır. Zafer Bayramı resepsiyonu vali tarafından verilir.
2015 yılında terör olayları nedeniyle kutlamalar adece çelenk koyma ve tebrikleri kabul şeklinde icra edilmiş; diğer şenlik, konser, eğlence ve kutlama faaliyetleri gerçekleştirilmemiştir.[6]

Kaynakça

  1. ^ "Resmi Tatil Günleri" (Türkçe). K.K.T.C. Başbakanlık Personel Dairesi Müdürlüğü. 10 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150510210621/http://www.personel.org:80/tek-mevzuat/resmi-tatil.html. Erişim tarihi: 2009-10-29. 
  2. ^ a b c Sayılır, Burhan. "30 Ağustos Zafer Bayramı Kanunu, İlk Zafer Kutlaması ve Büyük Taarruz İle İlgili Bazı Bilgiler". Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı Yıl: 12, Bahar 2014, Sayı: 16. 27 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150427100057/http://canakkalearastirmalari.comu.edu.tr/images/form/dosya/dosya_239838.pdf. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2016. 
  3. ^ Altuncuoğlu, Neslihan. "Kayseri Vilayet Gazetesi Ekseninde Cumhuriyetin İlk Yıllarında Kayseri'de Zafer Bayramı Kutlamaları". Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı:39 Yıl: 2015/2. http://sbedergi.erciyes.edu.tr/39.sayi/makale/07-(145-162).pdf. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2016. 
  4. ^ "Türkiye, sivilleşme adımlarından bir diğerine bugün şahit oluyor.". Cafesiyaset.com sitesi 30.08.2011. 20 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20160820110823/http://www.cafesiyaset.com.tr/30-agustos-ta-ev-sahibi-baskomutan_201409.html. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2016. 
  5. ^ "Bayramda resmi törene son". Radikal gazetesi 5 Mayıs 2012. 20 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20160820110827/http://www.radikal.com.tr/turkiye/bayramda-resmi-torene-son-1087029/. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2016. 
  6. ^ "30 Ağustos kutlamaları iptal edildi". 1 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20151201160728/http://www.sabah.com.tr:80/gundem/2015/08/28/30-agustos-kutlamalari-iptal-edildi. Erişim tarihi: 2016-08-02. 

Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]

17 Ağustos 2016 Çarşamba

17 Ağustos

17 Ağustos, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 229. (artık yıllarda 230.) günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 136 gün vardır.
TemAğustosEyl
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031


Olaylar

  • 1787 - Osmanlı-Rus Savaşı'nın ilanı.
  • 1907 - II. Abdülhamid, motosiklet ve otomobil gibi sıvı yakıtlı çağdaş taşıtların ithaline izin verdi.
  • 1915 - Çanakkale'de Kireçtepe muharebesi kazanıldı.
  • 1922 - Büyük Taarruz öncesinde Mustafa Kemal Paşa, gece gizlice cepheye hareket etti.
  • 1945 - Endonezya Hollanda’dan bağımsızlığını ilan etti.
  • 1949 - Erzurum, Bingöl ve ilçesi Karlıova'da meydana gelen 6.7 şiddetindeki depremde 450 kişi öldü, 1.500'ü aşkın ev yıkıldı.
  • 1952 - Türkiye ve Yunanistan, Ege Denizi'nde ortak tatbikata başladılar.
  • 1967 - İzmir Aliağa Rafinerisi'nin temeli Başbakan Süleyman Demirel tarafından atıldı.
  • 1969 - ABD’deki Camille tayfununda 248 kişi öldü.
  • 1969 - Türkiye sağır ve dilsizler kraliçesi Sevil Tez, Belgrad'ta yapılan güzellik yarışmasında dünya birincisi seçildi.
  • 1974 - Türk birlikleri Karpaz Yarımadası’nı gerilla saldırıları düzenleyen Rum askerlerinden arındırdı. Son olarak, ateşkes ihlallerini gerekçe göstererek Yeşilırmak bölgesinde mahsur kalan Türkleri kurtardı.
  • 1975 - Bir Filistin Kurtuluş Örgütü heyeti, destek sağlamak ve büro açmak için Ankara'ya geldi.
  • 1976 - Sivas'ta demir çelik tesisleri kurulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
  • 1978 - İran'da Şah rejimine karşı iç savaş başlatıldı.
  • 1983 - Milli Güvenlik Konseyi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun kuruluşunu onayladı. Böylece, Türk Dil Kurumu (TDK) ve Türk Tarih Kurumu'nun (TTK) özerkliğine son verildi.
  • 1987 - Steffi Graf, Dünya Tenis Birliği ‘Kadınlar Sıralaması’nda, Martina Navratilova’yı geride bırakarak birinciliğe yerleşti. Graf, bu başarıyı kazandığında henüz 18 yaşındaydı ve 1987’de, içinde ‘Fransa Açık’ın bulunduğu 8 turnuva kazanmıştı.
  • 1988 - Ziya-ül Hak düzenlenen bir suikast sonucu öldürüldü.
  • 1990 - İncirlik Hava Üssü'nün kapıları ilk kez basına açıldı.
  • 1996 - Rusya ile Çeçenistan arasında resmî olarak ateşkes antlaşması imzalandı.
  • 1996 - Etiyopya birlikleri, Somalili 232 Müslümanı öldürdü.
  • 1998 - Alaattin Çakıcı, Fransa'nın Nice kentinde yakalandı.
  • 1999 - Kocaeli-Gölcük merkezli 7.6 şiddetindeki Marmara depreminde, resmi rakamlara göre 18.373 kişi hayatını kaybetti. Depremde ülkenin can damarı sanayi tesisleri de büyük hasar gördü. Hasarlı konut ve işyeri sayısı 245 bini aştı.
  • 2000 - Picasso'nun, The Portre Of Young Women isimli kayıp tablosu Şanlıurfa'da ele geçirildi. Daha önce de Picasso'ya ait La fermiere tablosu İzmir'de ve Dora Maar tablosu da Selçuk'ta ele geçirilmişti.
  • 2004 - Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine Büyükelçi Yiğit Alpogan atandı (MGK'nun ilk sivil sekreteri).

Doğumlar

  • 1601 - Pierre de Fermat, Fransız hukukçu ve matematikçi (ö. 1665)
  • 1629 - III. Jan Sobieski, Lehistan (Polonya) Kralı (ö. 1696)
  • 1864 - Hüseyin Rahmi Gürpınar, Türk yazar (ö. 1944)
  • 1882 - Samuel Goldwyn, Polonyalı film yapımcısı (ö. 1974)
  • 1893 - Mae West, ABD'li sinema oyuncusu ve yazar (ö. 1980)
  • 1911 - Mikhail Botvinnik, Sovyet Dünya Satranç Şampiyonu (ö. 1995)
  • 1929 - Gary Powers, ABD'li pilot (Sovyet toprakları üzerinde düşürülen U-2 casus uçağının pilotu) (ö. 1977)
  • 1930 - Ted Hughes, İngiliz yazar, şair ve çocuk edebiyatçısı (ö. 1998)
  • 1941 - Ferdi Özbeğen, Türk piyanist ve şarkıcı (ö. 2013)
  • 1943 - Robert de Niro, ABD'li oyuncu
  • 1960 - Sean Penn, ABD'li oyuncu
  • 1969 - Donnie Wahlberg, ABD'li oyuncu
  • 1976 - Olena Krasovska, Ukraynalı atlet
  • 1977 - Tarja Turunen, Fin soprano
  • 1977 - Thierry Henry, Fransız futbolcu
  • 1978 - Sagopa Kajmer, Türk rap sanatçısı
  • 1980 - Daniel Gonzalez Güiza, İspanyol futbolcu
  • 1984 - Oksana Domnina, Rus buz patenci
  • 1989 - Farah Zeynep Abdullah, Türk oyuncu
  • 1990 - Rachel Hurd-Wood, İngiliz oyuncu
  • 1992 - Paige, İngiliz profesyonel güreşçi

Ölümler

  • 1676 - Jakob von Grimmelshausen, Alman yazar (d. 1621)
  • 1786 - II. Friedrich, Prusya Kralı (d. 1712)
  • 1896 - Mary Abigail Dodge, ABD'li denemeci ve yayıncı (kadınların erkeklerden bağımsızlığını savunan) (d. 1833)
  • 1955 - Fernand Léger, Fransız heykeltıraş (d. 1881)
  • 1968 - Necmettin Halil Onan, Türk şair (d. 1902)
  • 1969 - Ludwig Mies van der Rohe, Alman mimar (d. 1886)
  • 1969 - Otto Stern, Alman fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi (d. 1888)
  • 1979 - Ahmet Kireççi, Türk güreşçi (1948 Londra Olimpiyat Oyunları şampiyonu) (d. 1914)
  • 1983 - Ira Gershwin, ABD'li şarkı sözü yazarı (d. 1896)
  • 1987 - Clarence Brown, ABD'li sinema yönetmeni (d. 1890)
  • 1987 - Rudolf Hess, Alman siyasetçi ve Adolf Hitler'in NSDAP'deki vekili (d. 1894)
  • 1988 - Muhammed Ziya ül Hak, Pakistan'ın 6. Başkanı (d. 1924)
  • 1999 - Ziya Taşkent, Türk sanat müziği sanatçısı (Marmara Depremi'nde Yalova'da öldü.) (d. 1932)

Anafartalar Cephesi

 
    
Anafartalar Cephesi
Çanakkale Savaşı
Tarih6 Ağustos - 20 Aralık, 1915
BölgeSuvla Koyu civarı
SonuçOsmanlı zaferi
Taraflar
Birleşik Krallık Birleşik KrallıkOsmanlı İmparatorluğu Osmanlı Devleti
Komutanlar
Birleşik Krallık Frederick StopfordOsmanlı İmparatorluğu Mustafa Kemal
Güçler
9. İngiliz Kolordusu7. ve 12. Tümenler, iki tabur
Çanakkale Savaşı'nın üçüncü cephesi olan Anafartalar Cephesi, 6 Ağustos 1915 tarihindeki Suvla Koyu civarında Müttefik kuvvetlerce yapılan çıkarma harekâtıyla başlamış ve hemen ertesinde Arıburnu Cephesi kuvvetleriyle birleşmiştir.


Çıkarma amacı ve planı

Gelibolu Yarımadası’na yapılan Müttefik çıkarmalarının başladığı 25 Nisan 1915 tarihinden itibaren Ağustos ayına kadarki dört aylık süre içinde Seddülbahir ve Arıburnu Cepheleri’nde ilerleme sağlayamayan Hamilton, üçüncü bir cephe açma yolunu seçmiştir. Burada amaç, sert direnme gösteren her iki cephedeki Osmanlı kuvvetlerinin geri hattına çıkarak kuşatmaktır. Hamilton, üçüncü cepheyi küçük ve büyük Kemikli burunları arasındaki Suvla kumsalına İngiliz 9. Kolordusu’nu çıkartarak açmıştır. İngiliz 9. Kolordusu, 1915 yılının Mayıs ayı sonlarında Avrupa’daki cephelerden çekilerek gönderilen takviye kuvvetleridir. O tarihe kadar Limni ve Gökçeada’da toplanmaktaydı. 6-7 Ağustos gecesi gerçekleştirilen çıkarma ile bu birlikler Kocaçimentepe – Conkbayırı hattından Çanakkale Boğazı’na ulaşacak ve savunmadaki Osmanlı kuvvetlerini çembere almış olacaktır.
Esasen bu plan Mayıs 1915 ayında Anzak Kolordusu kurmay heyetinin öne sürdüğü plandır. Arıburnu’na 25 Nisan 1915 sabahı çıkartılan Anzak kuvvetleri, gün sonuna dek, sert Osmanlı direnişi sonucu belirlenen hedeflere ulaşamamıştı. Dahası, çıkarmanın hemen ardından başlayan Osmanlı karşı taarruzları, Anzak birliklerinin sahilde dar bir alanda sıkışmalarına neden olmuştu. Çıkarma günü akşamı, Anzak Kolordusu’nun iki tümen komutanı da çıkarmanın başarısız olduğu, sahilde tutunmanın olanağının kalmadığı gerekçesiyle, birliklerinin tahliyesinden yanadırlar. Aynı gece Anzak Kolordusu komutanı General William Birdwood bu görüşü Müttefik Kuvvetleri genel komutanı General Sır Ian Hamilton’a iletmiştir. General Hamilton, sahilde kalınarak mevzilerin savunulması emrini vermiştir. Tüm bu gelişmelerin sonucunda Anzak Kolordusu kurmay heyeti, çıkarma bölgelerinin hemen kuzeyinde, takviye kuvvetlerce bir çıkarma yapılması planını gündeme getirmişlerdir.
Çanakkale Savaşı'nın başladığı tarihlerden itibaren Müttefik komutanlar, Osmanlı'nın, İç Hatlar Avantajından da yararlanarak yedek kuvvetlerini hızla harekât bölgesine taşıyabildiklerini ve Müttefik ileri harekâtını durdurabildiklerini gözlemlemişlerdi. Bu kez, Osmanlı'nın dikkatini, dolayısıyla yedek kuvvetlerini çıkarma bölgesi dışında bölgelere kaydırmalarını sağlayacak operasyonlar planladılar. Bunlardan ikli Seddülbahir Cephesi'nde girişilen göstermelik bir taarruzdur. Bölgedeki İngiliz kuvvetleri 6 Ağustos 1915 günü, saat 15:50 dolaylarında Osmanlı mevzilerine karşı taarruza geçmişlerdir. Kirte Bağları Muharebesi olarak bilinen bu operasyon, Osmanlı ihtiyat kuvvetlerini, yarımadanın güneyine çekmeyi amaçlamaktaydı.
Aynı amaçla ortaya konulan bir başka operasyon ise Anzak çıkarma bölgesinin kuzey bölümünden yapılması planlanan ileri harekâttır. Aslında bu taarruz planı, sadece Osmanlı'nın dikkatini başka yöne çekme amacını içermemekteydi. Esasen operasyon fikri, Gelibolu Yarımadasının en yüksek arazisi olan Conkbayırı – Kocaçimentepe – Besimtepe hattında Osmanlı savunmasının zayıf olduğu tespitine dayanmaktadır. Gece saatlerinde derin vadilerden yapılacak bir yürüyüşle bu tepelerin ele geçirilmesinin, Gelibolu Yarımadasındaki Osmanlı savunmasının çökmesi sonucu doğuracağı hesaplanmaktadır. Gerçekten de derin kuru dere yataklarının ve sarp kayalıkların araziyi böldüğü, yer yer sık fundalıklarla kaplı bu arazi, askeri bir harekât için uygun olmadığı gerekçesiyle zayıf kuvvetlerle tutulmuştu. Bu operasyonla hem Osmanlı'nın ihtiyatların asıl çıkartma bölgesi dışına çekmek, hem de bu kilit bölgede stratejik bir pozisyon elde etmek amaçlanmaktadır. Bu harekât devamında yaşanan çatışmalar, Conk Bayırı Muharebesi olarak bilinir.

Çıkarma

İngiltere’den gönderilen üç takviye tümeni 10., 11., 13. ve 53. tümenlerdir. Bu tümenlerden 53. Tümen, ihtiyat olarak Mondros’ta kalacak, diğer üç tümen sahile çıkacaktır. 13. Tümen ve 10. Tümen’in bir tugayı, 3 Ağustos 1915 akşamı Anzak sahillerine çıkartılacak, 11. Tümen ise 6 Ağustos 1915 akşamı Suvla kumsalına çıkartılacaktır. 10. Tümen’in diğer iki taburu da hemen ardından sahile indirilecektir.
Suvla Çıkarmasına İngiltere’den intikal eden 9. Kolordu komutanı General Fredirck Stophord’un komuta etmesine karar verilmiştir.
Çıkarma 6 Ağustos 1915 gecesi saat 21:30’da başlamıştır. Saat 22:00 olduğunda kumsala dört tabur gücünde asker, hiç kayıp vermeden çıkartılmıştır. Her ne kadar çıkarma bölgesinin güney ve kuzey bölgelerinde Osmanlı gözetleme postaları ateş açmışlarsa da yoğun karşı ateşle geri çekilmişlerdi. Bölgedeki Osmanlı savunması Alman Yarbay Wilmer komutasındaki toplam üçbin mevcutlu üç taburdur ve kıyıdan 1,5 km. kadar içeride mevzilenmiştir.
Karaya ilk indirilen tümen, General Hammersley komutasındaki 11. Tümen’dir. General Hamilton’un planına göre 10. Tümen’in karaya çıkmasına üç saat sonra, yani saat 00:30’da başlanacaktır. Ancak General Hammersley’in askerlerinin sahilde siper kazmaya başlamaları, ileri harekata girişmemeleri sonucu 10. Tümen’in kıyıya çıkartılması gecikmiş, ancak gün ağarırken başlanabilmişti. Çıkarmanın daha ilk saatlerinde General Hamilton’un harekat planı aksamaktadır. Oysa generallerine, harekâtın başarı şansının hıza bağlı olduğunu, Osmanlı takviyeleri cepheye ulaşmadan önce ilk gün hedeflerinin ele geçirilmesinin zorunlu olduğunu anlatmıştı.
İngiliz 10. Tümen’inin kumsala çıkması başladıktan sonra, saat 06:00 dolaylarında General Hammersley, güneydeki Mestantepe ve kuzeydeki Kireçtepe yönünde ikişer taburu taarruza kaldırmıştır. Mestantepe’yi, Binbaşı Tahsin Bey emrindeki Bursa Jandarma Taburu ile Yüzbaşı Şevki (Doğan) Bey emrindeki 2. Tabur savunmaktaydı. Akşam üstü saatlerinde, yaklaşık 12 saat boyunca Mestantepe’yi savunan ve toplam savaşçı mevcudu ikibin olan bu iki birlik, ortaya çıkan kuşatılma tehlikesi karşısında geri çekilmişlerdir. Aynı saatlerde Suvla kumsalındaki İngiliz birliklerinin toplam mevcudu 27.000’i bulmuştu. Çıkartmanın ilk gününde, her iki tepe eteklerindeki çatışmalarda İngiliz kayıpları 100 subay ve 1.600 erattır ve kazanç, Mestantepe’nin ele geçirilmesidir. Bu bölgeyi savunan Osmanlı birliklerinin mevcudu da zaten İngiliz kayıpları kadardır. Yarbay Wilmer’in makineli tüfeği ve seri atışlı topları yoktur, savunmayı ağır silahlarla destekleyememiştir. Varolan toplar da ele geçmemesi için geri alınmak zorunda kalınmıştır ve etkin olarak kullanılamamıştır.
7 Ağustos’da Osmanlı savunması, Yarbay Wilmer komutasındaki birliklere herhangi bir takviye göndermemişlerdir. Osmanlı kuvvetlerinin bölgedeki tüm ihtiyatları, Conk Bayırı, Kocaçimentepe ve Kanlısırt çatışmalarına sevk etmek durumunda kalmışlardı.

7 Ağustos

Müttefikler tarafından yapılan bu çıkarma operasyonu, Gelibolu Yarımadası’ndaki (Seddülbahir ve Arıburnu) üçüncü çıkarma olduğu halde pek çok düzensizlik yaşanmıştır. Sahile topların çıkarılamaması, çıkarılan birliklerin düzenli bir şekilde ilerleyerek sahide yer açamamaları, bu yüzden pek çok gerekli malzemenin indirilememesi, çıkartma operasyonunu önemli ölçüde zorlaştırmıştır. Sahil, daha önceki iki deneyimde olduğu gibi yine sıkışık hale gelmiş, gerekli malzemenin çıkarılacağı alan sağlanamamıştır.
Özellikle su sorunu ciddi bir problem oluşturmaktadır. Bazı su tankerlerinin Osmanlı tarafından açıkan topçu ateşiyle batırılmasıyla, sahildeki müttefik askerine yeterince içme suyu çıkarılamamaktadır.
Yaşanan su sıkıntısının en belirgin nedeni ise, ileri çıkmış kıtaların malzeme yönünden sürekli olarak ikmal edilememeleri idi. Bu iş için kullanılacak katırların büyük bir bölümü 7 Ağustos gecesine kadar sahile atılamamıştır. Oysa her üç çıkarma öncesinde de Mısır pazarlarında, su taşımaya elverişli ne varsa toplanmış, gemilere yüklenmişti. Özellikle kıtaların su gereksiniminin sağlanması konusunda çıkarma operasyonu oldukça başarısızdır. Çıkarma bölgesinin kuzey kesiminde pek çok asker, Ağustos güneşi altında susuzluktan çıldıracak dereceye gelmişlerdi. Buna karşın çıkarma bölgesinin güney kesiminde, kuyular bulunması sayesinde fazlaca sorun yaşanmadı.

8 Ağustos

Sabahın erken saatlerinde iki İngiliz, bir Yeni Zelanda taburunun giriştiği taarruzla Conk Bayırı'nın batı yamaçları Müttefikler tarafından işgal edilmiştir. Ancak bu ileri hâreket, doğuya bakan sırta ve zirveye ulaşamamıştır. Kocaçimen Tepesi - Düztepe hattındaki Osmanlı birliklerinin komutanı Yarbay Cemil (Conk) Bey'in kıt'a kaydırmalarıyla giriştiği karşı taarruzlar Müttefikleri mevzilerinden sökememiştir. Güney Grup Komutanı (Seddül Bahir Cephesi) Vehip Paşa'nın gönderdiği 8. Tümen Komutanı Kurmay Albay Ali Rıza (Sedes) Bey komutasında gece saatlerinde karşı taarruzda bulunmuş ancak Müttefikler yine mevzilerinde tutunabilmişlerdir.

I. Anafartalar Savaşı

Arıburnu Cephesi'nden 6 Ağustos 1915 gecesi Anzak Kolordusu'nun başlattığı (Sarı Bayır Harekâtı) taarruz ve Suvla Koyu'na yapılan çıkartmaların ardından Osmanlı 5. Ordusu komutanı Mareşal Liman von Sanders, Saros Grup Komutanı Albay Fevzi Bey’e, emrindeki 7. ve 12. tümenlerle Anafartalar bölgesine hareket etme emri vermiştir. Albay Fevzi Bey, Kocaçimen Tepesi – Düztepe hattındaki Osmanlı kuvvetleri komutanı Yarbay Cemil (Conk) Bey’i ve Yarbay Wilmer’i onun komutası altına alacak ve 8 Ağustos günü taarruza geçecektir. Ancak söz konusu tümenlerin bölgeye ulaşması 8 Ağustos akşam saatlerinde ancak gerçekleşebilmişti. Albay Fevzi Bey, her iki tümen komutanının görüşlerini aldıktan sonra 9 Ağustos sabahı taarruz etmeye karar vermiştir. Her üç Osmanlı komutanı da daha önceki çarpışmalarda uzun bir yürüyüşün hemen ardından, dinlenmeden, hele hele gece karanlığında girişilen taarruzların hem sonuç getirmediğini hem de askerin kırılmasına yol açtığını bilmektedirler. Mareşal Sanders, emrine uymadığını öğrenir öğrenmez 8 Ağustos akşamı Albay Fevzi Bey’i görevden almıştır. Aynı gece saat 21:45’de Kuzey Grup Komutanı Esat Paşa’ya telefonla, emrindeki 19. Tümen Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey’in Anafartalar Grup Komutanlığı’na atandığı bildirilmiştir. Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey'e verilen emir, bölgeye ulaşır ulaşmaz taarruz etmektir.
Ertesi sabah şafak vaktinde Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey taarruza başladığında İngiliz 9. Kolordusu'nun iki tümeni de aynı sıralarda taarruz için ilerlemekteydi. Osmanlı taarruzu, önlerindeki İngiliz kollarını atarak ilerlemiş, öğleden hemen sonra İngiliz 9. Kolordusu komutanı General Stopford, ihtiyatta tuttuğu tümeni ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmişti.

10 Ağustos

Kocaçimen Tepesi – Conk Bayırı

Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey, Anafartalar Grup Komutanlığı’na atandığında bir harekât planı yapmıştır. Buna göre 9 Ağustos günü Kocaçimen Tepesi – Conk Bayırı hattında savunmada kalacak, Anafartalar kesiminde taarruz edecektir. İzleyen 10 Ağustos günü ise Anafartalar kesiminde savunmada kalarak Kocaçimen Tepesi – Conk Bayırı hattında taarruz edecektir. I. Anafartalar Savaşı muharebelerinin sonlanmasından hemen sonra ikinci günkü planını yürütmek üzere karargâhıyla birlikte Conk Bayırı’na hareket etmiştir. Hava karardıktan sonra bölgeye ulaşıp, 8. Tümen komutanı Albay Ali Rıza (Sedes) Bey ve 9. Tümen komutanı Yarbay Cemil (Conk) Bey’e, sabah erken saatlerde taarruz emri vermiştir.
Conk Bayırı’nda 10 Ağustos sabahı saat 04:30’da Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey, 8. Tümen’in ilk hat siperlerinden ileri yürümüş, kırbacıyla taarruz emrini vermiştir. Bu işaret üzerine başlayan süngü taarruzu bir anda İngiliz siperlerine girmiştir. Kısa süreli bir boğuşmanın ardından iki İngiliz taburundan sağ kalanlar düzensiz bir biçimde geri çekilmişlerdir. Çekilen İngiliz eratı izleyen Osmanlı 23. Alayı, Ağıl kesiminde General Baldwin’in tugayı ile çarpışmıştır. Çanakkale Savaşının en kanlı çatışmalarından biri olan bu boğuşmalar saatlerce sürmüş, General Baldwin ve kurmay başkanı bu çatışmalarda ölmüştür.
Seddülbahir Cephesi komutanı Vehip Paşa’nın, kendi cephesini zayıflatmak riskine karşın gönderdiği iki alaydan 28. Alay, Şahin Sırtı yamaçlarına kadar ilerlemiş, Müttefik deniz ve kara topçusunun yaylım ateşi nedeniyle daha ileri çıkamamıştır.
Besim Tepe bölgesinde taarruz eden Osmanlı 9. Tümeni Müttefik kuvvetleri geri atmıştır.
Her iki taarruzda Müttefik cephe hattı 500 – 1.000 metre geri atılmıştır.
Müttefik kuvvetler başkomutanı General Sır Ian Hamilton, İngiliz Genel Kurmayı’na gönderdiği bir raporda bu Osmanlı taarruzu hakkında “ilahi bir hücum” diye söz etmektedir. Time gazetesi muhabirlerinden Ashmead Barlette, bir makalesinde “Bu savaş, devler ülkesinde bir devler savaşıydı” demektedir.
10 Ağustos muharebelerinde 14. Alay komutanı Binbaşı İ. Hakkı Bey şehit olmuş, 23. Alay komutanı Yarbay Recai Bey ve 24. Alay komutanı Binbaşı Nuri Bey yaralanmıştır. Aynı gün bir şarapnel parçası Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey’in sol göğsüne çarpmıştır. Sol göğüs cebindeki saat, şarapneli karşılamış ve Kurmay Albayı mutlak bir ölümden kurtarmıştır.
Anzak 2. Tümeni, 6 Ağustos 1915 sabahı, Sarı Bayır Harekâtı olarak bilinen taarruzlarıyla Conk Bayırı ve Besim Tepe’ye taarruz etmişlerdi. Takviye İngiliz kıt’alarıyla sürdürülen bu taarruzlar 10 Ağustos’taki bu Osmanlı taarruzu ile tümüyle geri atılmış olmaktadır.

Anafartalar

Conk Bayırı’nda Osmanlı taarruzunun başlamasında yarım saat önce, saat 04:00’de Müttefik kara ve deniz topçusunun yoğun ateşi Anafartalar bölgesindeki Osmanlı 7. ve 12. Tümenlerin mevzilerini hedef almıştır. Bir saat devam eden bombardımanın ardından İngiliz kuvvetleri taarruza geçmiştir. Taarruz, 8-9 Ağustos gecesi sahile çıkan, General Linley komutasındaki 53. Tümen tarafından gerçekleştirilmiştir.
Taarruz, Yusufçuk Tepe ve daha kuzeydeki Küçük Anafartalar Tepesi yönündedir. Her iki mevzii iki Osmanlı taburu savunmaktadır. Yoğun topçu ateşleri ardından dört kez yenilenen taarruzlar gün boyu sürmüş olup Osmanlı savunması mevzilerini korumayı başarmıştır.
Akşam saatlerine doğru General Hamilton, taarruzun durdurulmasını ve birliklerin bulundukları hatlarda mevzi almasını emretmiştir. Muharebeleri sahilden izleyen General Hamilton, Conk Bayırı’ndaki Osmanlı taarruzunu, akşam saatlerinde Gökçeada’daki karargâhına döndükten sonra öğrenebilmiştir. Daha sonraki yıllarda yayımlanan anılarında General Hamilton 10 Ağustos muharebeleri hakkında şunları yazmıştır.
“Savaşta Türk askerleri İngilizler için o gün bir afet oldular. Önlerinde durmaya yeltenenleri öldürüp yere serdiler. Conk Bayırı Tepesini temizledikten sonra, kovanından çıkan arı sürüleri gibi, güç halde yakalarını kesin bir ölümden sıyırabilen öteki kollar üzerine saldırdılar… Osmanlı, birbiri ardınca Allah Allah haykırışlarıyla, gerçekten pek yiğitçe saldırdılar ve savaştılar. Birim erlerimiz de ırkımıza has olan sebat ve metanet ile dövüştüler ve oldukları yerde canlarını verdiler.”

10 Ağustos - 21 Ağustos

Tekketepe Muharebesi

Son muharebeler sonunda Arıburnu Cephesi'nde Anzak kuvvetleri eski hatlarına çekilmiş, Anafartalar Cephesi'nde ise Suvla Ovası'nın sahil bandından kalmışlardı. Özellikle bu bölgede, hakim sırtlardaki Osmanlı mevzilerinin ateşi altında kalmakta idiler. Müttefik kuvvetler üst komutanı General Sır Ian Hamilton, bu sırtların en azından kuzey kesimini oluşturan Tekketepe yükseltilerinin bir an önce ele geçirilmesinin gerekliliğini bilmektedir. Bu amaçla sahile yeni çıkartılmış olan 54. Tümen ile bu sırtlara taarruz kararı vermiştir. Bu tümenin bir taburunca 12 Ağustos 1915 tarihinde girişilen, Tekketepe Muharebesi olarak bilinen taarruz, Osmanlı savunması önünde ağır kayba uğrayarak geri çekilmiştir.

Kireçtepe İngiliz taarruzu

Anafartalar Cephesi'nin kuzey yarısını tutan Osmanlı 12. Tümen mevzilerine yönelen Tekketepe taarruzunun başarısızlığı üzerine General Hamilton, taarruzu daha kuzeye kaydırarak 12. Tümen'i sağ yandan çevirmeyi amaçlayan bir taarruz planlamıştır. Bu taarruz Kireçtepe ve Kireçtepe sırtlarının işgal edilmesini amaçlamaktadır. Böylece 12. Tümen kanat kırarak Tekketepe'den çekilmek zorunda kalacak, savaşarak alınamayan bu yükselti, İngiliz kuvvetlerinin eline düşecektir.
Kireçtepe sırtları, Suvla Koyu'na çıkarma yapıldığı 6 Ağustos 1915 tarihinden itibaren Yüzbaşı Kadri Bey komutasındaki Gelibolu Jandarma Taburu tarafından tutulmaktadır. Arazi kayalık olduğu için siper kazılamamakta, asker doğal çıkıntıları siper alarak döğüşmektedir. Çıkartmanın ilk iki günü içinde Yüzbaşı Kadri Bey, İngiliz 10. Tümeni'nin donanma topçusu desteğinde giriştiği saldırılar sonucu, Karakol Dağı ve Sivritepe'yi boşaltarak daha gerideki bir hatta çekilmişti.
Üç tugaydan oluşan İngiliz birlikleri 15 Ağustos 1915 günü öğle saatlerinde donanma ve kara topçusunun kayalık araziye düşen bombardımanı ardından taarruza geçmiştir. Ağır kayıplara Yüzbaşı Kadri Bey'in ağır şekilde yaralanması da eklenince tabur geri çekilmiş, Kanlıtepe - Havantepe hattında yeniden mevzi almıştır. Akşam saat 20:30'da, yeniden düzenlenen 5. Tümen komutanı Yarbay Wilmer'le birlikte bir taburluk takviye kuvveti gelince Osmanlı tarafı Arslantepe'ye taarruza geçmişlerdir. Sabaha kadar süren çatışmaların ardından saat 08:00'da bölgeye ulaşan bir Osmanlı taburu ile taarruzlar yenilenmiş, İngiliz birlikleri Arslantepe'den çekilmişlerdir.
Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey, 16 Ağustos sabahı 5. Tümen karargâhına gelerek harekâtı bizzat yönetmiştir. Mustafa Kemal, telefonla 9. Tümen'in ön hatlarda görevli olmayan tüm unsurlarıyla Kireçtepe'ye hareket etmeleri emri vermiştir. 16 Ağustos sabah saatlerinde tüm müttefik kuvvetleri eski hatlarına çekilmiştir. Müttefik kayıpları ölü ve yaralı olarak 2.000 kadardır. Osmanlı tarafının kayıpları ise 1.696'dır.
General Hamilton, İngiliz 9. Kolordusu komutanı General F. Stopford'u ve iki tabur komutanını görevden almıştır. General Stopford'un yerine Seddülbahir Cephesi'ndeki İngiliz 29. Tümen komutanı De Lisle atanmıştır. Bir tümen komutanı istifa etmiş, bir tümen komutanı ise 23 Ağustos'da Kitchener tarafından görevden alınmıştır.

İkinci Anafartalar Savaşı

Gelibolu Yarımadası’na asker çıkartıldığı 25 Nisan tarihinden itibaren beş aya yakın bir zaman geçmesine karşın müttefik kuvvetler Osmanlı kuvvetleri karşısında kesin bir sonuç elde edememişlerdi. General Hamilton, artık Gelibolu’daki müttefik kuvvetleri cephe komutanı durumundaki General F. Stopford’dan sonuç getirecek bir girişimde bulunmasını istemektedir. Ancak Stopford, birliklerin dağınık olduğu, muharebe güçlerinin kalmadığı gerekçeleriyle bir girişimde bulunmaktan kaçınıyor ve zaman istiyordu. Bunun üzerine General Hamilton, İngiliz Savaş bakanı Lord Kitchener’in onayını aldıktan sonra General Stopford’u görevden almıştır. Hemen ardından Seddülbahir Cephesi’ndeki İngiliz 29. Tümeni Anafartalar Cephesi’ne aktarıldı. Mısır’da bulunan 5.000 kişilik bir tümen de aynı cepheye getirildi. Bu şekilde içerden ve dışardan takviye edilen Anafartalar Cephesi’ndeki kuvvetlerle genel bir taarruz planlandı. Müttefik taarruzu, Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal’in sorumluluk bölgesinde, 12. ve 7. Tümenlerin mevzilerine yönelmiştir.
Bu kuvvetler 21 Ağustos 1915 sabahı İsmailoğlu ve Yusufçuk Tepelerine genel bir taarruza geçtiler. Aynı anda Anzak Kolordusu’na bağlı bir tugay da Bomba Tepe’ye taarruz etmiştir. İsmailoğlu ve Yusufçuk Tepeleri’ne yönelik taarruz aynı gün, kesin bir başarısızlıkla son bulmuştur. Bomba Tepe’deki çatışmalar ise 29 Ağustos tarihine kadar sürmüş tepe, Osmanlı savunmasının elinde kalmıştır.

Tahliye

İkinci Anafartalar Savaşı’ndan sonraki aylar Gelibolu’da siper savaşları şeklinde sürmüştür. İki tarafın da taarruz gücü kalmamıştı. Müttefikler açısından bu dönem bir kararsızlık dönemidir. Onca kayıptan sonra Gelibolu’yu tahliye etmek kolay verilecek bir karar değildir. Taarruz için de General Ian Hamilton’un değerlendirmelerine göre en az ellibin askerlik bir takviye gerekmektedir. Ancak 14 Ekim 1915 günü Bulgaristan, İttifak Devletleri safında savaşa girerek Sırbistan’a saldırmıştır. Bu gelişme müttefiklerin Çanakkale seferinin varoluş nedenlerinden birinin ortadan kalkması anlamına gelmektedir. Çünkü bu sefere kalkışılmasının nedenlerinden biri de Balkan ülkelerinin İtilaf Devletleri safında savaşa girmesini teşvik etmekti. Üstelik Bulgaristan’ın Osmanlı İmparatorluğu ile Müttefik olması, Almanya ile Osmanlı Devleti arasında kara bağlantısını, dolayısıyla savaş malzemesi nakliyatını büyük ölçüde kolaylaştıracaktır. Nitekim 29 Ekim 1915’de İstanbul’la Almanya arasındaki demiryolu hattı İttifak Devletleri’nin kontrolüne geçmiştir. Bu demiryolu bağlantısının ilk en acı belirtisi de Avusturya’dan gönderilen ve cephede 15 Kasım 1915 tarihinde ateşe başlayan 240 mm.lik top bataryasıdır.
Bu tarihten üç gün sonra General Ian Hamilton görevden alınarak yerine General Charles Monro atanmıştır. Monro cephede yaptığı incelemelerin ardından 3 Kasım 1915’te İngiliz Yüksek Savunma Konseyi’ne cephe hakkındaki görüşünü, “Gelibolu tahliye edilmelidir” şeklinde bildirmiştir. Bu kolay alınacak bir karar değildir. 6 Kasım 1915 günü İngiliz Savaş Bakanı Lord Kitchener Gelibolu’ya gelmiştir. 15 Kasım’da Lord Kitchener’in kararı Seddülbahir Cephesi dışındaki diğer iki cephedeki askerlerin tahliye edilmesi yönündedir. Ertesi gün 16 Kasım’da Müttefiklerin Selanik Cephesi de General Monro’ya bağlanmıştır. General Birdwood, General Monro’ya bağlı olmak üzere Çanakkale Müttefik Kuvvetleri Komutanlığı’na atanmıştır.
Kesin karar 7 Aralık 1915 tarihinde verilmiştir. Arıburnu ve Anafartalar Cepheleri’ndeki Müttefik kuvvetler, Selanik Cephesi’ne kaydırılmış, Seddülbahir Cephesi’ndeki kuvvetler ise yerlerinde kalmışlardır.
Tahliye işlemleri 10 Aralık 1915 tarihinde başladı. Gizlilik sağlanması amacıyla tahliye sadece geceleri yapılmıştır. Bir grup asker gündüzleri sahile çıkarılıyor, cepheye doğru yürüyüşe geçiyorlardı, bu askerler geceleyin tahliye ediliyor ertesi gün yine sahile çıkarılıyordu. Sahile indirilen boş cephane sandıkları katırlarla siperlere taşınıyordu. Son birlikler, postallarının üstüne çorap giyerek siperlerinden ayrılıp sahile yürüdüler, iskeleye battaniyeler serilmişti. 19 Aralık 1915 akşamı son asker de cepheden ayrılmıştır. 20 Aralık 1915 sabahı götürülemeyen malzeme sahilde ateşe verilmiş, Osmanlı siperleri altına kadar uzanan tünellerde toplam bir ton kadar dinamit ateşlenmişti.
Anafartalar ve Arıburnu Cephelerinin tahliyesinin hemen ardından Lord Kitchener’in, Seddülbahir Cephesi’ndeki birliklerin yerinde kalması yönündeki kararı, “ne amaçla kalması” açısından sorgulanmaya başlanacaktır. Sonuçta, 27 Aralık 1915 tarihinde bu bölgenin de boşaltılmasına karar verilir. Kuşkusuz bu hatalı bir gecikmeydi. 20 Aralık’tan itibaren Osmanlı tarafı, hiç olmazsa Seddülbahir Cephesi’ndeki Müttefik askeri varlığını elden kaçırmamak için mevcut kuvvetleri güney hattına kaydırmaya başlamıştır. Özellikle 240 mm.lik ve daha sonra gelen 150 mm.lik top bataryaları Seddülbahir Cephesi’nde konuşlanıp ateşe başlamışlardı. Yine de büyük bir ustalıkla sürdürülen tahliye işlemleri 9 Ocak 1916 sabahı, saat 03:20’de tamamlanmıştır. Otuzaltıbin asker, dörtbin nakliye hayvanı –gemilere alınamayan yüzlerce at, kuzeyde olduğu gibi, öldürülmüştü- 127 top ve ikibin ton ikmal malzemesinden taşınabilenler, gemilere yüklenmişti. Taşınamayan malzeme ise yine kuzeyde olduğu gibi sahilde büyük yığınlar halinde ateşe verilmişti.
Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihinin ertesinde, 6 Kasım 1918’de İngilizler Gelibolu’yu işgal ederek Merkez Tahkimatı’na el koymuşlardır.
Mareşal Liman Von Sanders, 25 Nisan akşamından itibaren diğer bölgelerdeki Osmanlı birliklerini Arıburnu ve Seddülbahir Cephelerine kaydırmaya başlamıştı. 28 Nisan 1915 tarihinde Seddülbahir Cephesi’nde de tüm Müttefik askeri karaya çıkartılmıştı ve ileri hareketleri Osmanlı birlikleri tarafından durdurulmuştu. General Sir Ian Hamilton’un elindeki tüm kuvvet budur ve ihtiyatı da yoktur. Osmanlı ise diğer bölgelerden kaydırdıkları kuvvetlerce takviye edilmektedirler. Her geçen gün, Hamilton’un harekâtı başarıyla sonuçlandırma olanağını sınırlamaktadır. Gerek İngiliz gerek Fransız üst rütbeli subayları, Batı cephesinden kuvvet aktarılmasına karşı çıkmaktadırlar. Gelibolu harekât alanına, ikinci öncelik verilmektedir. Ancak Lord Kitchener Gelibolu’daki birlikleri takviye etmeye karar vermiştir. Mısır’daki 42. Tümen 28 Nisan da gemilere bindirilmeye başlandı. Fransızlar da 30 Nisan da General Bailloud komutasındaki 156. Tümen’i, Doğu Sefer Kolordusu’nun 2. Tümen’i olarak Gelibolu’ya gönderme kararı almıştır. Oysa Alman Amiral Von Tripitz daha gerçekçi değerlendirmelerde bulunmakta, “Çanakkale Boğazı düşecek olursa savaş aleyhimize sonuçlanmış olacaktır” demektedir.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  • 1915 Çanakkale Savaşı - İbrahim Artuç
  • Büyük Harbin Tarihi Çanakkale Gelibolu Askeri Harekatı - General C.F.Aspinall - Oglander (General Ian Hamilton'un karargah subaylarından)
  • Türk Kurmay Subaylarının Gözüyle Çanakkale Savaşı - Burhan Sayılır
  • Alçıtepe'den Anafartalar'a Çanakkale Kara Muharebeleri - Tuncay Yılmazer
  • Çanakkale Savaşı Üzerine Bir İnceleme - Emekli Korgeneral, eski içişleri bakanı Selahattin Çetiner
  • Mustafa Kemal - Anafartalar Muhaberatı'na Ait Tarihçe - Uluğ İğdemir - Türk Tarih Kurumu Yayınları
  • Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi - 5. Cilt, Çanakkale Cephesi. - Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı, Harp Tarihi Yayınları

1949 Karlıova depremi




1949 Karlıova depremi, 17 Ağustos 1949 tarihinde, yerel saatle 20:43'te Türkiye'de Doğu Anadolu bölgesinde bulunan Bingöl ili Karlıova ilçesinde meydana gelen deprem. Depremin büyüklüğü 6,7 Ms olarak ölçüldü. Depremde 450 kişi öldü, 3500 bina hasar gördü.
Karlıova bölgesi Anadolu levhasının doğu ucunda, Kuzey Anadolu Fayı ile Doğu Anadolu Fayının birleştiği noktada bulunur. Erzincan-Bingöl-Karlıova üçgeni Türkiye'nin aktif fay yoğunluğu en fazla olan alanıdır[2]. Karlıova yöresi M.S. 11-2005 yılları arasında 88 deprem gerçekleşmiş, binlerce insan ölmüştür[3].


Anadolu Levhasındaki tektonik sınırlar

Kaynakça

  1. ^ a b c "Büyük Depremler". 28 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150328171824/http://www.koeri.boun.edu.tr:80/sismo/2015/deprem-bilgileri/buyuk-depremler/. Erişim tarihi: 16 Şubat 2015. 
  2. ^ "Bölgesel Aktif Tektonik Yapı". 12 VE 14 MART 2005 KARLIOVA DEPREMLERİ’NİN DEĞERLENDİRİLMESİ. 5 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20120505052309/http://www.mta.gov.tr/v2.0/deprem/pdf/12_14_032005karliova_depremi.pdf. Erişim tarihi: 16 Şubat 2015. 
  3. ^ SEZER, Lütfi İhsan. [KARLIOVA (BİNGÖL) YÖRESİNİN DEPREMSELLİĞİ "Giriş"]. KARLIOVA (BİNGÖL) YÖRESİNİN DEPREMSELLİĞİ. Erişim tarihi: 16 Şubat 2015.

1999 Gölcük Depremi,İzmit Depremi, Marmara Depremi ya da 17 Ağustos 1999 depremi



1999 Gölcük Depremi, İzmit Depremi, Marmara Depremi ya da 17 Ağustos 1999 depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03:02'de gerçekleşen, Kocaeli/Gölcük merkezli deprem. Richter ölçeğine göre 7,5 Mw büyüklüğünde gerçekleşen deprem, büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştur.
17 Ağustos depremi, tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü.[4] Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000'e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir. Depremin Türkiye'nin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde meydana gelmiş ve çok geniş bir coğrafyayı etkilemiş olması, ülkede büyük sıkıntılara neden olmuştur.


Büyüklüğü ve konumu

Deprem, 17 Ağustos 1999'da, saat 3:02 de, 40,70 kuzey enlemi ile 29,91 doğu boylamının tarif ettiği bölgede, İzmit'in 11 km güneydoğusunda meydana gelmiştir.[5] depremin büyüklüğü:
Depremin büyüklüğü çeşitli kuruluşlar tarafından değişik değerlerde bildirilmiş ise de moment şiddeti büyüklüğü Mw = 7,5 ve yüzey dalgası büyüklüğü Ms = 7,7 değerleri civarında değişmektedir.
  • Cisim Dalgası Şiddeti = 6,3 (USS)
  • Yüzey Dalgası Şiddeti = 7,8 (USGS)
  • Moment Şiddeti = 7,5 (Kandilli,USGS,Afet İşleri Genel Md. Deprem Araştırma Dairesi AIGM-DAD )
  • Kayıt Süresi Şiddeti = 6,7 (Kandilli)[6]
Depremin odak derinliğinin 10–15 km olduğu ve sağ atımlı 120 km civarında bir fay hareketi ortaya çıktığı yapılan incelemelerle belirlenmiştir. Ana deprem dalgasının ardından büyüklüğü 4,0-5,0 değerlerinde olan çok sayıda artçı depremler meydana gelmiştir.[5]
Deprem merkez üssüne en yakın ivme kaydı, Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi [7] tarafından tüm Türkiye çapında kurulmuş ve işletilmekte olan Kuvvetli Yer Hareketi Kayıt Şebekesi'nin bir istasyonu olan İzmit Metoroloji İstasyonu'ndan alınmıştır. Buna göre, maksimum ivme, kuzey-güney doğrultusunda 163 mG, doğu-batı doğrultusunda 220 mG ve düşey doğrultuda 123 mG dir. Her üç birleşen de birbirleri ile kıyaslanabilir büyüklüktedir.[5]

Tarihçe

Yakın tarihte bu bölgede Adapazarı merkez üssü olmak üzere 1943, 1957, 1967 yıllarında şiddetli depremler olmuştur. Geçmişteki tarihlere baktığımızda ortalama 30 senede bir bu bölgede büyük depremler olmaktadır. 1999 depreminden sonrada belirli periyotlarda ve çeşitli büyüklüklerde depremlerin beklenmesi bu fay hattının karakteristik özelliğinden kaynaklanmaktadır.
Depremin bu kadar çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak kaçak yapılar, standartlara uygun olmayan binalar, uygun olmayan gevşek zemindeki yapılaşmalar ve daha ucuza mal etmek için malzemeden çalan müteahhitler gösterilmektedir. Depremden sonra, zorunlu deprem sigortası gibi bir takım düzenlemeler getirilmiştir.

Yargı ve cezalar

Yapım hatalarından çöken binaların müteahhitlerine yaklaşık 2100 dava açılmıştır. Bu davalardan 1800'ü hukuki boşluklardan dolayı cezasız sonuçlanmıştır. Geriye kalan 300 davanın 110 kadarında ceza verilmiş, bir çoğu ertelenmiştir. Bunun dışında kalan davalar ise 16 Şubat 2007 tarihinde 7.5 yıllık zaman aşımı süreleri dolduğu için zaman aşımına uğramış ve düşmüştür.

Örnek davalar ve sonuçları

  • Düzce Ersoy Apartmanı: 36 kişi öldü, dava zaman aşımına uğradı.
  • Düzce Ömür Hastanesi: 11 kişi öldü, dava zaman aşımına uğradı.
  • Yalova Ceylankent Sitesi: 98 kişi öldü, 2 sanığa verilen hapis cezaları ertelendi.
  • Kocaeli Ubay Apartmanı: 58 kişi öldü, müteahhit hakkında verilen ceza ertelendi.
  • Yüksel Sitesi: 316 kişi öldü, 5 sanığa verilen çeşitli cezalar ertelendi.
  • Can Göçer ve Zafer Çoşkun: Veli Göçer'in oğluyla ortağı yakalanamadığı için haklarındaki dava zaman aşımına girdi.
  • Sakarya: 695 davadan 5 kişiye ceza çıktı.
  • Kocaeli: 600 dava açıldı, 12 kişi 10'ar ay hapis cezası aldı. 6'sının cezası infaz edildi, 6'sı için süre istendi.
  • Yalova: 173 dava açıldı, hemen hemen tamamı sonuçlandı. Ceza aldığı bilinen tek isim Veli Göçer 18 yıl 9 ay hapse mahkûm edildi.
  • Düzce: Yaklaşık 220 dava açıldığı sanılıyor. Yargılamaların sonucunda hiç kimse cezaevine girmedi.

Resmi rakamlara göre Gölcük depremi

 
 
İllere göre ölü sayısı:
  • Bolu: 270
  • Bursa: 268
  • Eskişehir: 86
  • İstanbul: 981
  • Kocaeli: 9.477
  • Sakarya: 3.891
  • Yalova: 2.504
  • Zonguldak: 3
olmak üzere toplam 17.480 kişi ölmüştür.[8]
2010 yılında yayınlanan Meclis Araştırması Raporu'nda ise can kaybı sayısı 18.373 olarak güncellenmiştir.[3]
Aynı Araştırmaya göre:
  • Yaralı sayısı: 48 bin 901
  • Sakat kalan: 505
  • Yıkılan ve ağır hasarlı bina: 96 bin 796 konut ve 15 bin 939 işyeri
  • Orta hasarlı konut: 107 bin 315
  • Orta hasarlı işyeri: 16 bin 316
  • Az hasarlı konut: 113 bin 382
  • Az hasarlı işyeri: 14 bin 657
  • Prefabrik talep sayısı: 43 bin 264
  • Dağıtılan prefabrik sayısı: 40 bin 786
Prefabrikte yaşayan nüfus: 147 bin 120
  • Kocaeli’de 55 bin 399,
  • Sakarya’da 38 bin 131,
  • Bolu’da 14 bin 296,
  • Düzce’de 22 bin 822,
  • Yalova’da 15 bin 946

Deprem sonrası müdahale ve acil yardım

Dış yardımlar

17 Ağustos depremi tüm dünyada büyük yankı uyandırmış, birçok ülkeden ve uluslararası kuruluşlardan gerek acil yardım ekibi, gerekse araç, gereç ile tıbbi ve insani yardım malzemeleri gönderilmiştir.[9] Depremin ardından dönemin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bill Clinton, eşi ve kızı ile birlikte İzmit'e gelerek Doğukışla'da bulunan çadırkenti ziyaret etti.[10]

Yardım ekipleri ulaşan ülke ve ekipler

Toplamda 52 ülke yardım etmiştir: Japonya, Belçika, İsrail, Azerbaycan, Bangladeş, KKTC, Kıbrıs Rum Kesimi, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Fas, Cezayir, Almanya, İtalya, Pakistan, Ürdün, Fransa, Rusya, İngiltere, Mısır, Yunanistan, Gürcistan, İsveç, Macaristan, Malezya, Finlandiya, Amerika Birleşik Devletleri yardım eden ülkelerin yalnızca yarısıdır.

Şarkılar

  • Erkan Ocaklı - Deprem
  • İsmail Türüt - Can Pazarı
  • Grup Yorum - Sesimi Duyan Var mı?
  • Kayahan - 17 Ağustos Deprem'i
  • Ali Atay - Kocaelisin Sen Bizim Canımız!

Kaynaklar

  • Gölcük ve Düzce Depremleri-1999. Doç.Dr.Recep Efe, FA.Ü. yayınları, no.7. İstanbul,ISBN 975-303-007X
  1. ^ Ulusal Deprem İzleme Merkezi
  2. ^ USGS Earthquake Hazards Program: Earthquake Report: TURKEY
  3. ^ a b Deprem Riskinin Araştırılarak Deprem Yönetiminde Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu Temmuz 2010
  4. ^ 17 Ağustos 1999 depreminin 1. yılı...
  5. ^ a b c Kocaeli Depremi İTÜ Ön Değerlendirme Raporu...
  6. ^ Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi
  7. ^ Deprem Dairesi Başkanlığı
  8. ^ 2000 yılı Ağustos ayında Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi tarafından yayınlanan "Depremler 1999" kitapçığı
  9. ^ Aksiyon Dergisi, sayı 247, Mustafa Sungur, 28.08.1999
  10. ^ "Turkey: Izmit: Earthqukae - Clinton Visits Camp (2)". Youtube aracılığıyla Associated Press. 21 Temmuz 2015. https://www.youtube.com/watch?t=37&v=XfHaDEofx0k. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2015 (İngilizce) (Türkçe). 

Dış bağlantılar

15 Ağustos 2016 Pazartesi

16 Ağustos

16 Ağustos, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 228. (artık yıllarda 229.) günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 137 gün vardır.
TemAğustosEyl
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031


Olaylar

  • 1556 - Süleymaniye Camii törenle açıldı.
  • 1858 - ABD Başkanı James Buchanan ilk okyanus aşırı telgraf görüşmesinin açılışını İngiltere Kraliçesi ile yaptı.
  • 1868 - Peru'nun Arica (şu an Şili'ye bağlıdır) kenti, 8.5 büyüklüğündeki bir depremin ardından gelen tsunami ile yerle bir oldu. Yaklaşık 25.000'i Arica'da olmak üzere, toplam 70.000 kişi öldü.
  • 1913 - Japonya'nın Tōhoku Imparatorluk Universitesi (şimdiki Tohoku Üniversitesi) ilk kadın öğrencisini kabul etti.
  • 1925 - Charlie Chaplin'in "Altına Hücum" adlı filmi gösterime girdi.
  • 1929 - Çin ve Sovyet askerleri Mançurya'da çatıştı.
  • 1948 - Milli Kütüphane Ankara'da hizmete açıldı.
  • 1953 - Papa XII. Pius'un verdiği imtiyazla İzmir Selçuk'ta inşa edilen Meryem Ana Evi açıldı.
  • 1960 - Kıbrıs'a bağımsızlık tanıyan Zürih ve Londra anlaşmaları yürürlüğe girdi ve Kıbrıs bağımsız Cumhuriyet oldu.
  • 1960 - Joseph Kittinger, New Mexico'da yaklaşık 31.330 m yüksekteki bir balondan paraşütle atladı ve bugüne dek kırılamayan üç rekoru kırdı: yüksekten atlama, serbest düşüş, ve en hızlı insan.
  • 1974 - Kıbrıs'ta ikinci barış harekatının son günü. Türk birlikleri Mağusa, Lefkoşa, Lefke hattının kuzeyinde kalan bölgeyi denetim altına aldı ve ateş kesildi.
  • 1974 - Andreas Papandreu 7 yıl sürgünden sonra Yunanistan'a geri döndü.
  • 1974 - Muratağa, Sandallar ve Atlılar Katliamı
  • 1997 - İlköğretimin 8 yıl zorunlu ve kesintisiz olmasını öngören yasa tasarısı, 242'ye karşı 277 oyla TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
  • 2005 - Batı Karayipler havayollarına ait bir yolcu uçağı Machiques, Venezuela yakınlarında düştü: 160 kişi öldü.
  • 2008 - Usain Bolt Pekin'de 2008 Yaz Olimpiyatları'nda 100 metrede 9.69 saniye ile dünya rekoru kırdı.
  • 2009 - Jamaikalı atlet Usain Bolt, Berlin'de 2009 IAAF Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 100 metrede 9.58 ile dünya rekoru kırdı.

Doğumlar

  • 1055 - Melikşah, Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı (ö. 1092)
  • 1645 - Jean de La Bruyere, Fransız yazar (ö. 1696)
  • 1832 - Wilhelm Wundt, Alman psikolog (ö. 1920)
  • 1858 - Arthur Achleitner, Alman yazar (ö. 1927)
  • 1913 - Menachem Begin, İsrail başbakanı (ö. 1992)
  • 1920 - Charles Bukowski, ABD'li yazar (ö. 1994)
  • 1925 - Bahtiyar Vahabzade, Azeri şair ve yazar (ö. 2009)
  • 1928 - Ara Güler, Türk fotoğraf sanatçısı
  • 1937 - Ergun Öztuna, Milli futbolcu
  • 1954 - James Cameron, yönetmenlik yanında senarist ve prodüktördür
  • 1958 - Madonna, ABD'li pop şarkıcısı
  • 1973 - Milan Rapaić, Hırvat futbolcu
  • 1978 - Serdar Tuncer, Türk televizyon programcısı, şair
  • 1979 - Halil Sezai Paracıkoğlu, Tiyatro ve sinema oyuncusu, müzisyen, söz yazarı, besteci.
  • 1982 - Sevcan Orhan, Türk halk müziği sanatçısı
  • 1991 - Kwon Ri-se, Japon şarkıcı ve manken (ö. 2014)
  • 1991 - Evanna Lynch, İrlandalı oyuncu
  • 1993 - Cameron Monaghan, ABD'li oyuncu
  • 1997 - Greyson Chance, ABD'li pop şarkıcısı, piyanist

Ölümler

  • 1297 - II. John, Trabzon-Rum İmparatoru (d. 1262)
  • 1705 - Jakob Bernoulli, İsviçreli matematikçi (d. 1654)
  • 1886 - Sri Ramakrishna, Hindu aziz (d. 1836)
  • 1899 - Robert Wilhelm Bunsen, Alman kimyacı (d. 1811)
  • 1921 - I. Petar (Petar Karadordeviç), Sırbistan kralı (d. 1844)
  • 1934 - Hattat Aziz Efendi, Türk hattat (d. 1872)
  • 1945 - Mahmut Yesari, Türk yazar (d. 1895)
  • 1949 - Margaret Mitchell, ABD'li yazar (Rüzgar Gibi Geçti'nin yaratıcısı) (d. 1900)
  • 1956 - Bela Lugosi, Macar asıllı ABD'li aktör (d. 1882)
  • 1977 - Elvis Presley, ABD'li müzisyen (d. 1935)
  • 1993 - Stewart Granger, İngiliz sinema oyuncusu (d. 1913)
  • 1997 - Nusrat Fateh Ali Khan, Pakistanlı müzisyen (d. 1948)
  • 2001 - Abdullah Rıza Ergüven, Türk ozan, yazar, denemeci, eleştirmen ve düşünbilimci. (d. 1925)
  • 2002 - Ebu Nidal, Filistinli siyasi lider (d. 1937)
  • 2003 - İdi Amin, Uganda diktatörü (d. 1924)
  • 2005 - Tonino Delli Colli, İtalyan görüntü yönetmeni (d. 1922)
  • 2006 - Alfredo Stroessner, Paraguaylı devlet adamı (d. 1912)
  • 2008 - Ronnie Drew, İrlandalı şarkıcı (d. 1934)
  • 2011 - Mihri Belli, Türk komünist siyasetçi ve yazar (d. 1915

Etiketler

Copyright © TARİHİN TOZLU SAYFALARI | Powered by Blogger

Design by Anders Noren | Blogger Theme by NewBloggerThemes.com