Kongreye çoğunluğu işgal altındaki 5 doğu ili Trabzon, Erzurum, Sivas, Bitlis ve Van'dan gelen 62 delege katılmış; 2 hafta süren kongrede alınan kararlar Kurtuluş Mücadelesi'nde izlenen çizgide önemli ölçüde belirleyici olmuştur.[2]
Kongreyi geçici başkan olarak Erzurum delegelerinden Hoca Raif Efendi açmış; yoklamanın ardından yapılan oylamada Mustafa Kemal Paşa kongre başkanlığına getirilmiştir.
Aslında Kongre görüşmelerinin 10 Temmuz'da[3] başlaması öngörülmüş, delegelerin bir bölümünün anılan tarihte Erzurum'a gelememesinden dolayı ertelenerek, 23 Temmuz'da görüşmelere başlanılmıştır.[4]
Alınan kararlar[5]
1- Tırabuzon Vilâyeti (Rize, Tırabuzon, Gümüşhane, Giresun, Ordu) ve Canik (Samsun) Sancağı’yla, Vilâyâtı Şarkiyye nâmını taşıyan: (Bayazıd/Ağrı ili Erzurum, kuzey Bingöl, Kiğı, Yusufeli ve Bayburd’u içine alan) Erzurum, (Amasya, Tokat, Şarkîkarahisar/Şebinkarahisar, Sivas/Merkez Sancaklarıyla) Sivas, (Siverek, Diyarbekir, Mardin ve Palu kesimini içine alan) Diyarbekir, (Adıyaman, Malatya, Dersim/Tunceli, Harput/Elaziz’i içine alan) Mâmûretilazîz, (Hakâri ve Van illerini içine alan) Van, (Si’ird, Bitlis/Merkez, Muş ve Güney Bingöl/Genç bölgelerinden kurulu) Bitlis Vilâyâtı ve bu saha dahilindeki (Erzincan ve Samsun gibi) Elviyei Müstakılle, hiçbir sebeb ve bahâne ile, yekdiğerinden ve Cami’ai Osmâniyye’den ayrılmak imkanı tasavvur edilmeyen, bir külldür. Sa’adet ve felâkette iştirâki tammı kabul ve mukadderâtı hakkında ayni maksadı, hedef ittihaz eyler. Bu sâhada yaşayan bilcümle ‘Anasıri İslamiyye, yekdiğerine karşı bir hissi fedâkârî ile meşhûn ve vaz’iyyeti ‘ırkıyye ve ictimâ’iyyelerine riayetkâr, özkardaştırlar.Günümüz Türkçesi ile; Trabzon vilayeti ve Canik Sancağı ile Doğu vilayetleri adı taşıyan Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Elazığ, Van, Bitlis ili bu saha içinde müstakil livalar hiç bir sebeb ve bahane ile birbirinden ve Osmanlı toplumundan ayrılmak imkanı düşünülmüyen bir bütündür. Saadet ve felakatte tam bir ortaklık kabul ve kaderleri hakkında aynı maksadı hedef kabul ederler.
2- Osmanlı vatanının tamamıyla ve bağımsızlığın temini ve saltanat ve hilafetin,korunması için milli kuvvetleri etken ve milli iradeye hakim kılmak esastır.
Günümüz Türkçesi ile; Osmanlı Vatanı’nın Tamâmiyyeti ve İstiklâli Millimiz’in Te’mini ve Maakamı Saltanat ü Hilafet’in Masûniyyeti içün, Kuvâyî Milliyye’yi ‘amil ve İrâdei Miliyye’yi hakim kılmak esastır.
3- Her türlü işgaal ve müdâhale, Rumluk ve Ermenilik teşkili gaayesine ma'’tûf telâkkî edileceğinden, müttehiden müdâfa’a ve mukaavemet esası, kabûl edilmiştir. Hâkimiyyeti siyâsiyye ve muvâzenei ictimâiyyeyi muhill olacak sûrette, ‘Anâsırı Hırıstiyâniyye’ye yeni bir takım imtiyâzat i’tası kabûl edilmeyecektir.
Günümüz Türkçesi ile; Her türlü işgal ve müdahele Rumluk, Ermenilik, teşkili ve gayesine yönelmiş kabul edileceğinden,sosyal dengeyi zedeleyecek surette Hıristiyan halka bir takım ayrıcalıklar verilmesi kabul edilmeyecektir.
4- Hükûmeti Merkeziyye’nin bir tazyîki Düvelin karşısında, buraların terk ve ihmâli ıztırârında kalması ihtimaline göre, Makaamı Hilâfet ve Saltanat’a merbûtiyyetini ve mevcudiyyet ve Hukuukı milliyeye kâfil tedâbîr ve mukarrerât, ittihaz olunmuştur.
Günümüz Türkçesi ile; İstanbul hükümetinin,büyük devletler baskısı karşısında buraları terk ve ihmal zorunda kalması ihtimaline göre hilafet ve saltanata bağlılık ve milli hakları temin eden karalar kabul edilmiştir.
5- Vatanımız’da öteden beri birlikte yaşadığımız Anâsıri Gayrimüslime’nin Kavânîni Devleti Osmâniyye ile mü’eyyed hukuukı müktesebelerine, tamâmiyle ri’âyetkârız. Mâl ü cân ve ırzlarının masûniyyeti, zaten mukteziyyâtı diniyye, ‘an’anâtı milliyye ve esâsâti kaanûniyyemizden olmağla, bu esâs, Kongremiz’in kanâ’ati umûmiyyesiyle de te’yid olunmuştu.
Günümüz Türkçesi ile; Vatanımızda ötedenberi birlikte yaşadığımız Hıristiyan halkın Osmanlı Devleti kanunları ile kazanılmış haklarına tamamiyle saygılıyız.Mal,can ve ırzlarının güvenliği zaten dinimizin gereklerinden,milli gelenekler ve kanunlarımızın temel esaslarından olmakla,bu temel esas kongremizde oy birliği ile kuvvetlendirilmiştir.
6- Düveli İ’tilâfiyye’ce, Mütâreke’nin imza olunduğu 30 Teşrinievvel 334 (Ekim 1918) tarihindeki hudûdumuz daahilinde kalan; ve her mıntıkasında olduğu gibi, Şarkî-Anadolu Vilâyetleri’nde de, ekseriyyeti kaahireyi İslâmlar teşkîl eden; ve harsî, iktisâdî tefavvuku Müslümanlar’a ‘aid bulunan; ve yekdiğerinden gayrikaabili infikâk özkardaş olan din ve ırkdaşlarımızla meskûn Memâlikimiz’in, mukaasemesi nazariyyessinden bilkülliyeye sarfinazarla; mevcûdiyyetimize, hukuuki târihiyye, ‘ırkıyye, dinniyemize ri’âyet edilmesine; ve bunlara mugaayir teşebbüslerin, tervic olunmamasına; ve bu sûretle, tamâmiyle hakk ve ‘adle müstenid bir karâra, intizâr olunur.
Günümüz Türkçesi ile; Galip devletlerce mütarekenin(Mondros Mütarekesi) imza olunduğu 30 Ekim 1918 tarihindeki sınırlarımızın içinde kalan ve her bölgesinde olduğu gibi Doğu Anadolu illerinde büyük çoğunluğu Müslümanlar meydana getirir.Kültürel ve ekonomik üstünlüğü Müslümanlara ait bulunan ve birbirinden ayrılması mümkün olmayan özkardeş olan din ve ırkdaşlarımızla dolu ülkemizin,taksimi görüşünden,tamamıyla vazgeçmekle varlığımıza,tarih,ırk ve dinimize saygı gösterilmesine ve bunlara aykırı teşebbüslerin yerine getirilmemesine ve bu suretle tamamıyla hak ve adalete dayalı bir kara kabul edilir.
7- Milletimiz insânî, ‘asrî gaayeleri tebcîl; ve fennî, sınâî, iktisadî hâl ve ihtiyâcımızı takdir eder. Binâen’aleyh, Devlet ve Milletimiz’in, dahilî ve haricî istiklâli; ve Vatanımız’ın Tamâmisi Mahfuz kalmak şartiyle, Altıncı Mâdde’de musarrah hudud dahilinde; milliyet esâslarına ri’ayetkâr ve Memleketimiz’e karşı istilâ emeli beslemiyen herhangi bir Devlet’in: Fennî, sınâ’i, iktisâdî mu’avenetini memnuniyyetle karşılarız. Ve bu şerâit ‘adile ve insaniyyeyi muhtevî bir Sulh’unda, ‘acilen takarruru, selâmeti beşer ve sükûni alem nâmına, ahassi âmâli milliyemizdir.
Günümüz Türkçesi ile; Milletimiz insan haklarına bağlı ve ekonomik ihtiyacımızı takdir eder.Bu sebeble devlet ve milletimizin iç ve dış bağımsızlığı ve ülke bütünlüğü korunmak şartıyla altıncı maddede,yazılı sınırlar dahilinde milliyet esaslarına saygılı ve memleketiize karşı istila emeli beslemeyen herhangi devletin ekonomik yardımını memnuniyetle karşılarız ve bu insan haklarına,adalete dayalı bir barışın hemen karalaştırılması kamu selameti bakımından kesin amacımızdır.
8- Milletler’in kendi mukadderâtını, bizzât ta’yin ettiği bu târihî devirde, Hükümeti Merkeziyyemiz’in de irâdei milliyeye tâbi’ olması zarûrîdir. Çünki, irâdei milliyyeye gayrimüstenid herhangi bir Hey’eti Hükümetin, (Millet Meclisinden kuvvetini almayan)’ indî ve şahsî mukarrerâtı, Millet’çe mutâ olmadıktan başka, haricen de mu’teber olmadığı ve olmıyacağı, şimdiye kadar mesbûk ef’al ve netayic ile, sâbit olmuştur.
Binâen’aleyh, Millet’in içinde bulunduğu halî zucret ve endişeden kurtulmak çârelerine bizzat tevessülüne hâcet kalmadan, Hükümeti Merkeziyyemizin Meclisi Milli’yi heman ve bilâifatei an toplanması; ve bu suretle, Mukadderâtı Millet ve memleket hakkında ittihaz eyliyeceği bilcümle mukarrerâtı, Meclisi Milli’nin murâkabesine ‘arzetmesi mecbûrîdir.
Günümüz Türkçesi ile; Milletlerin kendi kaderlerini bizzat tayin ettiği bu tarihi devirde İstanbul Hükümeti’nin de milli iradeye bağlanması mecburidir.Çünkü milli iradeye dayanmayan herhangi bir hükümetin keyfi ve şahsi karaları milletçe benimsenmeyecektir.Bu sebeble Meb’usan Meclisi derhal taplanmalıdır.
9- Vatanımızın mâ’ruz kaldığı âlâm ve hâdisât ile, ve tamâmen ‘ayni maksadla Vicdâni Milliden doğan (“Tırabuzon Muhâfazai Hukuukı Milliyye Cem’iyyeti”, “Viyâyâtı Şarkiyye Hukuukı Milliyye Cemiyyeti”, Diyarbekir Muhafazai Vatan” adlarındaki Cem’iyyetlerin İttihâd ve İttifâfından hâsıl olan kütlei ‘umûmiyye, bu kerre, Şarkî-Anadolu Müdâfaai Hukuuk Cem’iyyeti ünvaniyle tevsim olunmuştur. İşbu Cem’iyyet, her türlü fırkacılık cereyanlarından külliyen ‘aridir. Bilcümle İslâm Vatandaşlar, Cem’iyyetin A’zayi Tabî’yyesindendir.
Günümüz Türkçesi ile; Vatanımızın karşılaştığı acılı olaylar ve aynı maksat ile milli vicdandan doğan iradenin birleşmesiyle meydana gelen kuruluşun adı “Şarki Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adını almıştır.Şu var ki bu cemiyet her türlü particilik akımlarından uzaktır.
10- Kongre tarafından müntehab bir “Hey’eti Temsiliyye” kabûl, ve köyler’den bil’itibâr Vilâyât Merâkizi’ne kadar, mevcut Teşkîlati Milliyye, tevhîd ve te’yid olunmuştur.
Günümüz Türkçesi ile; Kongre tarafından şeçilen bir “Heyet-i Temsiliye ” kabul ve köylerden başlayarak vilayet merkezlerine kadar bütün teşkilat birleştirilmiştir.
Erzurum Kongresinin Önemi ve Özellikleri:
1- Manda ve himaye reddedilerek ilk kez ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.2- İlk kez milli sınırlardan bahsedilmiş ve Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalandığı anda Türk vatanı olan topraklarının parçalanamayacağı açıklanmıştır.
3- Toplanış şekli bakımından bölgesel olmasına karşın aldığı kararlar bakımından milli bir kongredir.
4- İlk defa geçici bir hükümetin kurulacağından bahsedilmiştir.
5- Erzurum Kongresi Sivas kongresine bir ön hazırlık çalışması niteliğindedir.
6- İlk kez başkanlığını Mustafa Kemal'in yaptığı dokuz kişilik bir Temsil Heyeti oluşturuldu. Bu Temsil Heyeti bir hükümet gibi görev yapacaktır. (Temsil Heyeti'nin görevi TBMM'nin açılmasına kadar devam edecektir.)
7- Erzurum Kongresinin bir önemi de Batı Anadolu'da Yunan kuvvetlerine karşı mücadele eden Kuva-yi Milliye üzerinde büyük moral etkisi yaptı.
8- Erzurum Kongresi Mustafa Kemal'in sivil olarak görev aldığı ilk yerdir. Bölgesel bir kongredir.
Kongre binası
Kongre, 1881 yılında Mıgırdıç Sanasaryan tarafından kurulan[6] ve Ermeni Tehcirinden sonra eğitime kapanan[7] eski İdadi Mektebi'nin (Sanasaryan Mektebi[8], Sanasaryan Ermeni Kolejı[9], Sanarasyan Ermeni Lisesi[10] olarak da anılır) binasının birinci katındaki bir salonda yapıldı.[11]Ayrıca bakınız[
ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
Kaynakça
- ^ M. Fahrettin Kırzıoğlu, Bütünüyle Erzurum Kongresi, 1. Cilt, Kültür Ofset, Ankara, 1993, s. 4.
- ^ Erzurum - Atatürk Müzesi, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı.
- ^ Rumi takvime göre İkinci Meşrutiyet 10 Temmuz 1324'de ilan edilmiştir.
- ^ Miladi takvime göre İkinci Meşrutiyet 23 Temmuz 1908'de ilan edilmiştir.
- ^ https://tr.wikisource.org/wiki/Erzurum_Kongresi_Kararlar%C4%B1
- ^ Pars Tuğlacı, Tarih boyunca Batı Ermenileri, Cilt 3, Pars Yayın veTicaret, 2004, s. 173.
- ^ İstanbul Ansiklopedisi, NTV, 2010, s. 794.
- ^ Murat Küçükuğurlu, Erzurum Belediyesi Tarihi: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e (1866-1930), Dergâh Yayınları, 2008, .s 76.
- ^ Tuğlacı, a.g.e., s. 579.
- ^ Kırzıoğlu, a.g.e., s. 181.
- ^ Erzurum - Atatürk Müzesi, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı.
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.