8 Kasım 2016 Salı

Varna Muharebesi

Varna Muharebesi veya Varna Savaşı, 10 Kasım 1444 tarihinde, Papalık önderliğinde Macar, Leh
, Eflak ve çeşitli Balkan milletlerinden oluşan, Kral I. Ulászló komutasındaki Haçlı ordusu ile II. Murat önderliğindeki Osmanlı ordusu arasında bugünkü Bulgaristan'ın Varna şehri yakınında yapılmış bir savaştır. Osmanlı ordusu kazanmıştır.

Savaş öncesi

II. Murat, Papa IV. Eugenius'un önayak olmasıyla oluşturulan Haçlı ordusu ile Niş Muharebesi ve sonrasında Izladi' de yapılan savaşların ardından 1444 yılının yaz aylarında Edirne-Segedin Antlaşması'nı imzalamıştı. Bu antlaşma 10 yıl sürelik bir barış dönemini öngörüyordu. Antlaşmanın imzası kısa bir süre sonra şehzade Alaüddin'in av sırasında attan düşerek ölmesi nedeniyle II. Murat tahtı 12 yaşındaki oğlu şehzade Mehmet'e bırakarak Manisa'ya çekilmişti. Ancak Edirne-Segedin Antlaşması'nın koşullarından hoşnut kalmayan Papalık, Kardinal Julian Cesarini vasıtasıyla Macar kralını ikna ve kutsal kitaba el basılarak antlaşmanın bozulması için çalıştı. Müşriklere karşı yapılan yeminin hükmü olmayacağını beyan ile antlaşmayı bozdurdu ve Krallık meclisi Türklerle tekrar muharebeye karar verdi. Sonbaharda harekata başlayan müttefikler Orşova' dan Tuna nehrini geçip Vidin' e geldiler ve şehri yaktıktan sonra Niğbolu' da Eflak voyvodası Vlad II Dracul' un kuvvetleriyle birleşerek Şumnu üzerine hareket ettiler. Şumnu' ya geldikten sonra şehri aldılar ve Pravadı yoluyla Varna önüne geldiler.[5]
Varna Muharebesi sırasında orduların hareketi.

Haçlıların sınırı geçtiği haberi alınınca Vezir-i azam Çandarlı Halil Paşa’nın çağrısı üzerine, II. Murat askerleri ile beraber Manisa’dan İstanbul boğazına doğru hareket etti. Oradan, asker başına birer duka altın vererek; Ceneviz gemileriyle Rumeli'ye geçti. Oğlu II. Mehmet ve Vezir-i azam Çandarlı Halil Paşa'yı, Edirne’de bırakarak Varna’ya doğru Haçlı ordularını karşılamak üzere hareket etti.

Savaşın gelişmesi

Osmanlı ve Haçlı orduları bugünkü Bulgaristan'ın Varna kenti yakınlarında karşılaştılar. Osmanlı ordusunun sağ kolunu Anadolu Beylerbeyi Karaca Paşa ve sol kolunu Rumeli Beylerbeyi Hadım Şehabeddin Paşa kumanda ediyorlardı. II. Murat, kaide üzere merkezde yeniçerilerle beraber yerini almıştı. Ordunun gerisi tahkim edilmediğinden sarılma tehlikesi vardı. Merkezde yeniçerilerin önünde kazıklarla muhafaza edilmiş hendek bulunuyordu. Padişah'ın bulunduğu cephenin önüne Edirne-Segedin Antlaşması'nın metni asılıydı. Haçlılar'ın sol kanadı Varna bataklıklarıyla muhafaza altına alınmış ve sağ kanadı ise açık ovaya ve şehre doğru bakıyor olup, Macar kuvvetleri tamamen sağ kanada toplanmıştı.
Muharebe başlar başlamaz János Hunyadi Osmanlı ordusunun Karaca Paşa kumandasındaki sağ koluna hücum ederek bu kolu geri çekilmeye zorladı. Sol kanada yüklenen Eflak kuvvetleri ise bu kanadı bozdular ve hatta yandan padişahın bulunduğu ordu merkezine doğru yürüdüyseler de püskürtüldüler. Ordunun gerisinin tahkim edilmemesinden dolayı bu kısım tehdit edildi. Sağ ve sol kollar dağılmış olduklarından ordu merkezinde yalnız padişah, mahiyeti ve kapıkulu kuvvetleri kalmıştı.
Osmanlı ordusunun sağ ve sol kollarının bozulduğunu gören Macar kralı, János Hunyadi' nin uyarılarını dinlemeyerek Leh kuvvetleriyle birlikte Ormanlı ordusunun merkezine ve padişahın üzerine hücum ederek sancakların bulunduğu yere kadar geldi. Yeniçeriler şiddetle müdafaada bulundular ve merkezden içeriye giren düşman kuvvetlerini çevirdiler. Bu sırada Timurtaş adlı yeniçeri kralın atının ayağına balta ile vurarak atı ve kralı yere düşürdü. Kralın düştüğünü gören yayabaşı Koca Hızır derhal koşarak kralın başını kesti ve bir mızrak ucuna takarak yüksek sesle bağırmaya başlayınca Leh kuvvetleri bozulup kaçmaya başladılar.
Bu sırada Osmanlıların sol kanadını çevirmekte olan János Hunyadi süratle yetişerek vaziyeti düzeltmeye ve kralın ölüsünü almaya ve "biz kral için değil dinimiz için savaşmaya geldik" diye askeri cesaretlendirmeye çalıştı ve hattâ bir iki hamle daha yaptıysa da kralın katlini duyan Türk kuvvetlerinin dönerek kuvvetin arttığını görmesi üzerine kendi kuvvetini toplamaya muvaffak olamamış ve kralın katli duyularak haçlı ordusunda genel bir panik meydana gelmiştir. Bunun üzerine János Hunyadi'de Leh kuvvetlerinden kurtulanları alarak kaçmış ve Sultan Murat'ın muharebe meydanını terk etmemesi bu büyük başarının elde edilmesine sebep olmuştur.[5]
Savaşta Anadolu Beylerbeyi Karaca Paşa şehit düşmüştür. Haçlı ordusundan ise Kral I. Ulászló ile Edirne-Segedin Antlaşması'nın bozulmasında birinci derecede etkili olan Kardinal Julian Cesarini ölmüştür.[5]

Savaşın sonuçları

Varna Muharebesinin yapıldığı yerde savaşta ölen kral Ulászló'nun onuruna yapılmış anıt

Varna Muharebesinden sonra ismini kurtarmak isteyen János Hunyadi tekrar ordularını toplayarak, kendisine katılmak istemeyen Sırbistan’ı işgal edip Tuna’yı geçecek ve Kosova Meydan Muharebesinde Osmanlı ordusu ile tekrar karşılaşacaktı.
Mora ve Bulgaristan Osmanlı Devleti`ne bağlandı. Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'daki otoritesi artmaya başladı.

Kaynakça

  1. ^ Riley-Smith, Jonathan (2005-07-30). "The Crusades: A History". ISBN 9780826472700.
  2. ^ Pears, Sir Edwin (1903). "The destruction of the Greek empire and the story of the capture of Constantinople by the Turks".
  3. ^ a b Martorell, Joanot; Galba, Martí Joan de (1996-07-23). "Tirant Lo Blanc". ISBN 9780801854217.
  4. ^ a b c Ervin Liptai, Magyarország hadtörténete, ISBN 963-326-337-9
  5. ^ a b c Osmanlı Tarihi, I. Cilt, 10. baskı, sf: 433,434,435,436,437,438,439 Türk Tarih Kurumu Yayınları-2011, Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler

Copyright © TARİHİN TOZLU SAYFALARI | Powered by Blogger

Design by Anders Noren | Blogger Theme by NewBloggerThemes.com